Dikkat eksikliği için çözüm arayışında olan birçok aile, danışmanlık merkezlerine başvurmaktadır. Öncelikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun ne olduğunu ele almamız gerekiyor. Bu bozukluk, günümüzde çoğunlukla çocuklarda yaygın olsa da yetişkinlerde de görülen bir nörogelişimsel bozukluktur. Amerikan Psikiyatri Birliği’nin DSM-5 adlı tanı kitabına göre, dikkat eksikliği ve hiperaktivite-dürtüsellikten en az birinin belirtilerini gösteren, 12 yaşından önce ciddi düzeyde hiperaktivite-dürtüsellik sergileyen ve en az iki farklı ortamda (okul, ev, iş yeri, arkadaş ortamı ve diğer aktiviteler) bu belirtileri sürdüren kişilere bu tanı konur. Bu durum, semptomlar nedeniyle sosyal, akademik ve mesleki performansı olumsuz etkileyen bir bozukluktur.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), genellikle çocukluk döneminde fark edilir, ancak doğru tanı konulmadığında ergenlik ve yetişkinlik döneminde de bireyin hayat kalitesini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle erken farkındalık ve doğru müdahale oldukça önemlidir.
Dikkat eksikliği yalnızca ders çalışırken değil, günlük hayattaki pek çok görevde de kendini gösterir. Belirtiler bazen gözden kaçabilir, özellikle zekâ seviyesi yüksek ya da sosyal becerileri güçlü çocuklarda DEHB'nin maskelenmesi mümkündür.
Okullarda, oyunlarda, verilen görevlerde, ödevlerde ya da başka aktiviteler sırasında dikkatini toplamakta ve odaklanmakta zorlanma
Dış uyaranlar ve içsel düşüncelerden etkilenme
Karşılıklı konuşmada iyi dinlemiyormuş gibi görünme
Yönergeleri sürdürmekte ve bitirmekte zorlanma
Günlük aktivitelerde sıklıkla unutkanlık yaşama
Düzen ve organizasyon becerilerinde zorlanma ve buna bağlı olarak bir şeyleri kaybetmeye yatkınlık
Ödev yapma ve akademik sorumluluklar gibi zihinsel efor gerektiren aktivitelerden kaçınma ya da hoşlanmama
Bu belirtiler, çocuğun akademik başarısını doğrudan etkilediği gibi sosyal ilişkilerinde de sorunlara yol açabilir. Arkadaşlık kurmakta zorlanma, grup çalışmalarında zorlanma ve kendine güvenin azalması gibi sonuçlar doğurabilir.
DEHB sadece dikkat eksikliği ile sınırlı değildir. Hiperaktivite ve dürtüsellik de bozukluğun önemli parçalarıdır. Bu belirtiler özellikle sosyal ortamlarda daha görünür hale gelir.
El ve ayaklarıyla sürekli kıpırdanma
Oturması gereken yerde duramama ve sürekli ayağa kalkma
Uygunsuz yerlerde koşma ya da tırmanma girişiminde bulunma
Sessiz aktivitelerde sessiz kalmakta zorlanma
Aşırı şekilde gülme
Soru tamamlanmadan önce cevabı vermeye çalışma
Sıralarını beklemekte sabırsızlanma
Sıklıkla başkalarının sözünü kesme ya da konuşmaya girme
Bu gibi belirtileri en az 6 ay süreyle gösteren ve 17 yaş üzerindekilerde beş veya daha fazla belirtisi olan kişiler, DEHB tanısı alabilir. Akademik ve sosyal yaşamı olumsuz etkilenenlerin profesyonel destek alması önerilir.
Dikkat eksikliğinin çözümü, önce dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun kişide olup olmadığının doğru şekilde saptanmasıyla başlar ve buna eşlik eden başka bir bozukluğun varlığına da dikkat edilir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun teşhisinde, geçerlilik ve güvenilirlik çalışmaları yapılmış bazı ölçek ve testler kullanılır. Ardından uzmanlar, doğru teşhisi koyarlar.
MOXO Dikkat Testi, WISC-R, WISC-4, Zihin Performans Testi, Conners Değerlendirme Ölçeği gibi testler DEHB tanısında yaygın olarak kullanılır. Aynı zamanda aile görüşmeleri, öğretmen geri bildirimleri ve gözlem süreçleri de değerlendirme kapsamında ele alınır.
Nöropsikolojik bir bozukluk olan dikkat eksikliği tanısı konulduktan sonra ilaç tedavisine başlanabilir. Bunun yanında bazı psikoterapik yöntemlerle davranış düzenlemeleri desteklenir. Yapılan birçok araştırma, ilaç tedavisi ve terapilerin birlikte kullanıldığında daha olumlu sonuçlar verdiğini göstermektedir.
Oyun terapisi, bilişsel davranışçı terapiler, psikoeğitim, GETAP (Gelişim Takip Programı) ve diğer yöntemlerle semptomlarda iyileşme sağlanabilir. Ancak, DEHB’nin kesin bir tedavisi olduğuna dair herhangi bir araştırma sonucu yoktur. Tüm bu müdahalelerle çocuk, dikkat eksikliği ya da hiperaktiviteyle yaşamayı öğrenir ve hayatını bu doğrultuda şekillendirir. Ebeveyn ve öğretmen desteğiyle akademik hayatında da başarılı bir öğrenci olabilir.
Öğr. Gör. Psikolog Burak Uysal, bu gibi durumlarda çocukların sosyal ve akademik başarılarını desteklemek adına ailelere profesyonel destek sürecinde gecikmemelerini tavsiye etmektedir. Soruları olan ebeveynlerin ileride daha büyük zorluklarla karşılaşmamak için bir an önce profesyonel yardım almalarını önermektedir.
Bireysel olarak uygulanır.
Değerlendirme sonucunda seans sıklığına karar verilir.
Seans sıklıkları haftada 1 veya haftada 2 olarak değişmektedir.
Günlük hayatta karşılaşılan sorunları ve çeldiriciler programa uyarlanır.
Yapılandırılmış yönü dışında kişiye özgü belirlenen unsurları vardır.
Kişiye özel planlanması çözüme giden yolda verimliliği arttırmaktadır.
Grup içinde rekabet desteklenir, böylece motivasyonda artış görülür.
Program içindeki başarıdan doğan içsel motivasyon ile davranış düzenlemesi ve başarı motivasyonu desteklenir.
Yüz yüze uygulanan çalışmada somut egzersiz ve çalışmalar kullanılır.
Çocukların problem çözme yetenekleri desteklenir.
Seçici dikkat iyileştirilir.
Organizasyon becerileri geliştirilir.
Sosyal davranış becerileri arttırılır.
Akademik ve sınav başarılarında artış gözlemlenir.
Kazanımların kalıcılığı hedeflenir ve bireyin hayatını ömür boyu kolaylaştırması amaçlanır.
Not: Kurumumuzda MOXO, WISC-4 testleri, Zihin Performans Testi ve GETAP Dikkat Programı uygulanmaktadır. Detaylı bilgi ve randevu için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Dikkat eksikliği olan çocuklar genellikle verilen görevleri tamamlamakta zorlanır, çabuk sıkılır, dalgınlık gösterir ve unutkanlık yaşar. Okulda, evde ya da sosyal ortamlarda belirgin şekilde dikkatsiz davranışlar görülebilir.
Dikkat eksikliği kalıcı bir sorun olmak zorunda değildir. Doğru tanı ve düzenli müdahale ile semptomlar önemli ölçüde azaltılabilir. Müdahale edilmediğinde ise akademik ve sosyal alanda kalıcı zorluklara yol açabilir.
Program, bireyin dikkat, odaklanma, işlem hızı ve organizasyon becerilerini geliştirmeyi hedefler. Aynı zamanda özgüven, problem çözme ve akademik performansta da artış amaçlanır.
Program bireysel olarak planlanır. Seanslar uzman psikolog eşliğinde uygulanır. Bilişsel egzersizler, dikkat geliştirici teknikler ve günlük yaşamdan örneklerle yapılandırılır. Gelişim düzenli olarak takip edilir.
Her bireyin ihtiyacı farklıdır. Bazı durumlarda sadece terapi yeterli olabilirken, bazı bireyler için ilaç ve terapinin birlikte kullanılması daha etkili sonuçlar verir. Karar uzman görüşüyle verilir.
Program süresi bireyin yaşına, dikkat düzeyine ve gelişim hızına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Genellikle haftalık seanslarla yürütülür ve ortalama 8-16 hafta arası sürebilir.
Ebeveynlere düzenli geri bildirimler verilir. Evde uygulanabilecek dikkat artırıcı aktiviteler ve olumlu disiplin yöntemleri konusunda destek sağlanır. Sürecin başarısı için aile iş birliği oldukça önemlidir.
Odaklanma süresi artar, görevleri tamamlama becerisi gelişir, akademik performansta artış gözlemlenir. Ayrıca sosyal ilişkilerde iyileşme, özgüvende artış ve davranış düzenlemesi sağlanabilir.